Firmamızın DADYALI ve DATZİA markaları ile Ege ve Kuzey Ege bölgesindeki bahçelerde özenle yetiştirilen organik Zeytinlerden en son teknoloji ile kurulmuş üretim tesislerinde hijyenik ortamda siz tüketicilerimiz için üretilmiştir.
ZEYTİN YAĞI İLE İLGİLİ MERAK EDİLENLER
Soğuk Sıkım Nedir?
Zeytinyağı kullanımı geçmişten beri artarak devam ediyor. Zeytinyağı tüketicileri öncelikle sağlığına değer verdikleri için bu ürünü kullanıyorlar. Bizler de üretici ve aynı zamanda tüketici olarak sürekli nasıl daha sağlıklı hale getirebiliriz sorusuna yanıt bulup ürünlerimize uyguluyoruz. Soğuk sıkım yöntemi bu arayıştaki en büyük adımlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Gelin herkesin hakkında net olmayan bilgilere sahip olduğu bu konu hakkında sizleri bilgilendirelim. Zeytin dalındayken, ağacının kökleri aracılığıyla topraktan beslenir ve kendi içeriğini korur. Hayatta kalabilmesi, kendini yenileyebilmesi, meyvelerini yetiştirip büyütebilmesi için aldığı besinleri bazı sağlık kaynağı bileşiklere çevirir. Hasat zamanı dalından toplanan zeytinler henüz özelliklerini yitirmeye başlamamıştır ve bu bileşikler ağaçtan meyveye aktarılmaya devam eder. Besin değerini ve aromasını en yüksek seviyede tutmak için zeytinler titizlikle dalından toplanır. Toplanan zeytinler zedelenmeden yağhaneye alınır. Burada bir takım işlemler sonrasında zeytinyağına dönüşür. Bu aşamalarda oluşan zeytin hamuruna yağının ayrışması için su verilir. Bu su ne kadar sıcak verilirse zeytinden o kadar fazla yağ elde edilir. Fakat zeytinyağının düşmanı sıcaklıktır ve bahsettiğimiz sağlıklı bileşiklerin azalmasına veya kaybolmasına sebep olur. Daha fazla yağ üretmek amacıyla sağlık açısından daha az faydalı yağ elde edilir. Soğuk sıkım yöntemindeyse maksimum 27°C sıcaklıkta su kullanılır ve zeytinin dalındaki haline en yakın içeriklere sahip zeytinyağı üretilir. Yapılan analiz sonuçlarında da soğuk sıkım ürünlerin içeriklerinin fenolik bileşenler açısından çok daha güçlü olduğu görünür. Önemli olan zeytinyağını en sağlıklı haliyle üretmek olduğundan biz de soğuk sıkım yöntemiyle üretimi yapıyoruz.
Zeytin Yağımı Nasıl Saklamalıyım?
Sağlıklı bir şekilde ürettiğimiz Zeytinyağımızın üretim sonrasında, içerdiği sağlığa faydalı bileşenleri, kokusunu ve lezzetini koruması için almamız gereken bazı önlemler vardır. Zeytinyağı öncelikle güneş ışınlarından korunmalıdır. Açık renk veya şeffaf şişelerde saklanan zeytinyağı, içerdiği klorofilin güneş ışınlarıyla okside olması sonucu istenmeyen bir tada sahip olur. Kesinlikle koyu renk şişelerde muhafaza edilmelidir. Şişelerimiz ve teneke ambalajlarımız bu özelliğe sahiptir ve doğru saklama koşullarına uygundur. Zeytinyağı oksijenle uzun süre temasında da öncelikle kokusunu yitirir. Kapağı açık ambalajlarda saklanan zeytinyağı, herhangi bir koruyucu katkı maddesi içermediğinden fermantasyona uğrayacak ve tadında bozulma hissedilecektir. Bu gibi istenmeyen durumların önüne geçmek için şişelerimizde bilyeli kapak kullanıyoruz. Kullandıktan sonra şişenizin kapağını kapatmasanız bile bilyesi sayesinde içeriye hava girişi engellenecektir. Teneke ambalajların kullanım sonrasında kapaklarının kapalı tutulması ve üzerinin delinmemesi gerekir. Son olarak da saklama ortamının uygun sıcaklıkta olması gerekmektedir. Üretim sırasında fenolik bileşiklerin azalmaması için soğuk sıkım yöntemini kullanıyoruz. Bu faydalı bileşenlerin azalmasına yol açan 27C ve üzeri sıcaklıklardır. Zeytinyağınızı bu sıcaklık altında saklamalısınız. Sıcak aylarda buzdolabınızda muhafaza edebilirsiniz. Bu koşullara uyulduğu takdirde zeytinyağınız ilk günkü gibi taze, sağlıklı ve lezzetli kalacaktır.
Sağlığa Faydaları Nelerdir?
Yüzyıllardır muhteşem meyvesini bizden esirgemeyen zeytin ağacı, uzun yıllar yaşamasını sağlayan bileşenlerini zeytin meyvesi ve zeytinyağı ile bize aktarıyor. Zeytinyağının insan vücuduna faydaları öncelikle saf olmasından kaynaklanıyor. Zeytin meyvesinin içerdiği fenolik bileşikler kendisini doğaya karşı koruma mekanizması sayesinde oluşur. Özellikle polifenol içeriği yüksek olan zeytinyağı yoğun miktarda antioksidan içerdiğinden düzenli kullanımda kanser riskini düşürürken, kardiyovasküler hastalık riskini de azaltır. Bitkisel yağlar içinde yüksek ısı sonucu kanserojen madde üretimi en az olanıdır. Dolayısıyla kolesterol açısından da tüketimi faydalıdır.